EĞİTİM GERÇEĞİ ![]() Eğitime dair HERKESİN BİLDİĞİ ÜZERE.. Eğitim sistemimizde şu an her yer etkinlik ,her yer programlama, her yer kodlama, her yer STEM. Hepsi hoş. Ama, temel okuma becerisi, temel matematik, temel fen bilgisi, genel kültür olmadan hepsi boş. Gerçekte öğrencilere temel bilgileri vermeden, sürekli etkinlik ve oyun verilerek temel bilgileri olmayan bir nesil yetiştiriliyor. Bu güne kadar yetişen bilim insanları her ders etkinlik mi yapmış, kendilerini teknolojiye mi boğmuş. Evet teknoloji büyük kolaylık ve elbette gereklilik. Ama biz denge kuramıyoruz. Kolaylık kavramı hemencecik tembellik kavrami ile devsiriveriliyor. Yeni nesil hep internette. Kitap kapağı açmadan her bilgiyi İnternet tarayıcılarına danışıyor. Güya bilgiye kolay ulaşıyor kolay edinileninkolay uçup gittiğinin farkında olmadan.Aileler de övünüyor -aslen avunuyor-; bizim çocuk bilgisayarda bir dahi her şeyi yapıyor diye. Bilgi değersizleşiyor, değersizleştiriliyor gibi ne dersiniz ? Şu an her okulda karşımızda STEM.. Okullarda ticaretin yeni adı.. Öğrencilere hazır kitler sunup birleştirip proje yapmak olmuş. Proje bunun neresinde? Peki gerçekte STEM bu mu ? Senelerdir öğretmenlerin yaptıkları etkinlikler,keşfettirmeye çalışmalar,zihinleri zorlamalar,emek verilerek yapilan deneyler boş muydu? Sürekli farklı ülkelerden farklı eğitim sistemleri araştırılıyor, inceleniyor, alıp getiriliyor,deneniyor.. Söz konusu ülkeler ile bizim ülkemizin sosyo ekonomik yapıları aynı mı ? Öğrenci, öğretmen, okul ihtiyaçları aynı mı? Taktik: al -gel-uygula. Neymiş efendim.. falan ülke şu meşhur Pısa-Tmss gibi sınavlarda çok iyiymiş. Kıstas muhteşem. Sistem üzerine çalışanlar(!),kafa yoranlar(!) hep dost akraba.Ayrıcalıga(!) sahip belli kesim. Liyakat sahipleri ise konunun dışında tutulmaya devam ediliyor. Okul kitapları hazırlanıyor ama nedense hep aynı ekipler hep aynı hatalar. Hata var..hatacık var..Yazım hatalarından bahsetmiyorum.İnsan yapısı işlerde elbette olur bunlar.Bilimsel bilgiden bahsediyorum.Dayanağımız keyfekeder bilgiler değil kaynak oluştururken. BİLİM. Neden hatalı kitaplar üretenlere yine aynı iş veriliyor? Her türlü imkana sahipken neden doğru şekilde, doğru paydaşlarla yanlışları düzeltmiyoruz? Göstermelik değil gerçek paydada buluşmuyoruz? Sonra ek kaynak yasak deyip geçiyoruz. Nasılsa kitap veriyoruz.Peki yanlışlar ile dolu bu kitaplarla mı hazırlıyoruz çocuklarımızı yaşama? Ne yapmalı? Bence; Topyekün Egitim için, Artık MEB siyaset ötesi olmalı. Liyakat sahipleri eğitime yön vermeli.Ama öyle böyle liyakat değil.Göstermelik hiç degil..İşi iyi bilene bırakmalı. Yıldırmak, Bilek bükmek,ancak bükemediğin bileğe hakkını teslim etmek odaklı degil,kırmadan dökmeden; egoları , benbilirimci yaklaşımı kırarak, olayı kişiselleştirmeden, yapıcı, güncel ihtiyaçlara yönelik bir program oluşturulmalı ve en önemlisi eğitimde temel yapıtaşı olan, kustürülen öğretmenin elini kuvvetlendirerek başlanmalı işe.. Moral iyiyse eğitimde ivme arttirmak işten değil.Yeter ki doğru zamanda doğru kararlar verelim. Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz.. CUZUNHOCA. |
446 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |